sharp kelimesinin Türkçe anlamı

sharp İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

sharp

US /ʃɑːrp/
UK /ʃɑːrp/
"sharp" picture

Sıfat

1.

keskin, sivri

having a keen edge or point

Örnek:
Be careful, that knife is very sharp.
Dikkat et, o bıçak çok keskin.
The mountain peak was incredibly sharp.
Dağ zirvesi inanılmaz derecede keskindi.
Eş Anlamlı:
2.

keskin, yoğun

producing a sudden, piercing, or intense effect on the senses

Örnek:
She let out a sharp cry of pain.
Keskin bir acı çığlığı attı.
The cheese had a very sharp taste.
Peynirin çok keskin bir tadı vardı.
Eş Anlamlı:
3.

keskin, zeki

intelligent and quick-witted

Örnek:
She has a very sharp mind.
Çok keskin bir zekası var.
He's a sharp negotiator.
Zeki bir müzakereci.
Eş Anlamlı:

Zarf

1.

keskin, tam

exactly or precisely

Örnek:
The meeting starts at 9 o'clock sharp.
Toplantı saat 9 keskin başlayacak.
He turned sharp left at the intersection.
Kavşakta keskin bir şekilde sola döndü.

İsim

1.

diyez

(in music) a semitone higher than a specified note

Örnek:
The song is in the key of C sharp.
Şarkı Do diyez majörde.
Play an F sharp on the piano.
Piyanoda Fa diyez çal.
Eş Anlamlı:
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren