mild

US /maɪld/
UK /maɪld/
"mild" picture
1.

hafif, ılımlı

not severe, serious, or harsh

:
•
She suffered a mild headache.
Hafif bir baş ağrısı çekti.
•
The doctor prescribed a mild sedative.
Doktor hafif bir sakinleştirici reçete etti.
:
gentlelenientmoderate
:
severeharshstrong
2.

ılımlı, yumuşak huylu

(of a person or their character) gentle and not easily provoked

:
•
He has a very mild temperament.
Çok ılımlı bir mizacı var.
•
Despite the challenge, her reaction was surprisingly mild.
Zorluğa rağmen, tepkisi şaşırtıcı derecede ılımlıydı.
:
gentlecalmplacid
:
harshaggressivefiery
3.

ılıman, yumuşak

(of weather) not cold or extreme

:
•
We had a surprisingly mild winter this year.
Bu yıl şaşırtıcı derecede ılıman bir kış geçirdik.
•
The climate here is generally mild.
Buradaki iklim genellikle ılıman.
:
temperatebalmyclement
:
harshextremecold
4.

hafif, yumuşak

(of food or drink) not strong or pungent in flavor

:
•
I prefer a mild cheese.
Hafif bir peynir tercih ederim.
•
This curry has a very mild flavor.
Bu körinin tadı çok hafif.
:
subtledelicatebland
:
strongpungentspicy
:
mild cognitive impairment