keen kelimesinin Türkçe anlamı

keen İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

keen

US /kiːn/
UK /kiːn/
"keen" picture

Sıfat

1.

hevesli, istekli

having or showing eagerness or enthusiasm

Örnek:
She's very keen on learning new languages.
Yeni diller öğrenmeye çok hevesli.
He's a keen sportsman.
O hevesli bir sporcu.
2.

keskin, hassas

having or showing a strong sense of something; acute

Örnek:
Dogs have a very keen sense of smell.
Köpeklerin çok keskin bir koku alma duyusu vardır.
She has a keen eye for detail.
Detaylara karşı keskin bir gözü var.
3.

yoğun, şiddetli

(of a feeling) intense or strong

Örnek:
He felt a keen sense of disappointment.
Yoğun bir hayal kırıklığı hissetti.
There was a keen competition for the prize.
Ödül için şiddetli bir rekabet vardı.

Fiil

1.

ağıt yakmak, yas tutmak

to wail in grief for a dead person

Örnek:
The women began to keen as the coffin was lowered.
Tabut indirilirken kadınlar ağıt yakmaya başladı.
She could hear the distant sound of someone keening.
Uzaktan birinin ağıt yaktığını duyabiliyordu.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: