clever

US /ˈklev.ɚ/
UK /ˈklev.ɚ/
"clever" picture
1.

akıllı, zekice

quick at learning and understanding things

:
She's a very clever student and always gets good grades.
Çok zekice bir öğrenci ve her zaman iyi notlar alır.
That was a clever solution to the problem.
Bu, soruna akıllıca bir çözümdü.
2.

becerikli, hünerli

skillful and quick in movement; dexterous

:
The magician performed a clever trick with cards.
Sihirbaz kartlarla ustaca bir numara yaptı.
His clever footwork allowed him to score the winning goal.
Usta ayak hareketleri ona galibiyet golünü attırdı.