calm
US /kɑːm/
UK /kɑːm/

1.
1.
sakinleştirmek, yatıştırmak
make (someone) peaceful and relaxed; free from agitation
:
•
He tried to calm her fears.
Korkularını yatıştırmaya çalıştı.
•
A warm bath can help to calm your nerves.
Sıcak bir banyo sinirlerinizi yatıştırmaya yardımcı olabilir.
1.
sakinlik, dinginlik
the absence of wind or rough motion
:
•
There was a sudden calm after the storm.
Fırtınadan sonra aniden bir sakinlik oldu.
•
Enjoy the calm before the chaos begins.
Kaos başlamadan önceki sakinliğin tadını çıkarın.