brittle kelimesinin Türkçe anlamı
brittle İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
brittle
US /ˈbrɪt̬.əl/
UK /ˈbrɪt̬.əl/

Sıfat
1.
kırılgan, gevrek
hard but liable to break easily
Örnek:
•
The old plastic had become brittle with age.
Eski plastik yaşla birlikte kırılgan hale gelmişti.
•
Her bones were brittle due to osteoporosis.
Kemikleri osteoporoz nedeniyle kırılgandı.
2.
çıtırtılı, keskin
having a sharp, hard, but not resonant sound
Örnek:
•
The brittle sound of dry leaves crunching underfoot filled the autumn air.
Ayakların altında ezilen kuru yaprakların çıtırtılı sesi sonbahar havasını doldurdu.
•
The old piano produced a rather brittle tone.
Eski piyano oldukça keskin bir ton üretiyordu.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren