acute kelimesinin Türkçe anlamı
acute İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
acute
US /əˈkjuːt/
UK /əˈkjuːt/
Sıfat
1.
keskin, anlayışlı
having or showing a perceptive understanding or insight; shrewd
Örnek:
•
She has an acute sense of smell.
Keskin bir koku alma duyusu var.
•
His business acumen is very acute.
İş zekası çok keskin.
Eş Anlamlı:
2.
şiddetli, akut
(of a bad, difficult, or unwelcome situation or phenomenon) present or experienced to a severe or intense degree
Örnek:
•
The region is facing an acute water shortage.
Bölge şiddetli bir su kıtlığıyla karşı karşıya.
•
There is an acute need for housing in the city.
Şehirde şiddetli bir konut ihtiyacı var.
3.
akut
(of a disease or its symptoms) of short duration but typically severe
Örnek:
•
He suffered from acute appendicitis.
Akut apandisit geçirdi.
•
The patient presented with acute pain.
Hasta akut ağrı ile başvurdu.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: