critical kelimesinin Türkçe anlamı
critical İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
critical
US /ˈkrɪt̬.ɪ.kəl/
UK /ˈkrɪt̬.ɪ.kəl/

Sıfat
1.
eleştirel
expressing adverse or disapproving comments or judgments
Örnek:
•
He received a lot of critical feedback on his performance.
Performansı hakkında çok sayıda eleştirel geri bildirim aldı.
•
The reviews of the new movie were highly critical.
Yeni filmin eleştirileri oldukça kritikti.
Eş Anlamlı:
2.
kritik, önemli
having a decisive importance in the success or failure of something
Örnek:
•
Timely intervention is critical for patient recovery.
Zamanında müdahale, hasta iyileşmesi için kritiktir.
•
The next few days will be critical for the company's future.
Önümüzdeki birkaç gün şirketin geleceği için kritik olacak.
3.
eleştirel, analitik
involving the objective analysis and evaluation of an issue in order to form a judgment
Örnek:
•
She has a highly developed critical thinking ability.
Yüksek düzeyde gelişmiş eleştirel düşünme yeteneğine sahip.
•
The course aims to foster students' critical analysis skills.
Kurs, öğrencilerin eleştirel analiz becerilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Eş Anlamlı:
4.
kritik, ağır
(of a disease or patient) at a stage at which life is in danger
Örnek:
•
The patient's condition is still critical.
Hastanın durumu hala kritik.
•
He was admitted to the hospital in critical condition.
Hastaneye kritik durumda yatırıldı.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren