silence kelimesinin Türkçe anlamı

silence İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

silence

US /ˈsaɪ.ləns/
UK /ˈsaɪ.ləns/
"silence" picture

İsim

1.

sessizlik, sükunet

complete absence of sound

Örnek:
The sudden silence in the room was unsettling.
Odadaki ani sessizlik rahatsız ediciydi.
A moment of silence was observed for the victims.
Kurbanlar için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
2.

sessizlik, susma

a refusal to speak or communicate

Örnek:
Her continued silence on the matter was frustrating.
Konuyla ilgili sürekli sessizliği sinir bozucuydu.
The government's silence on the scandal raised suspicions.
Hükümetin skandal konusundaki sessizliği şüpheleri artırdı.

Fiil

1.

susturmak, sessizleştirmek

make (someone or something) silent; cause to stop speaking or making a noise

Örnek:
The teacher tried to silence the noisy students.
Öğretmen gürültülü öğrencileri susturmaya çalıştı.
The new regulations will silence critics of the policy.
Yeni düzenlemeler, politikanın eleştirmenlerini susturacak.

Ünlem

1.

sessizlik, sus

used as a command to tell someone to stop speaking or making a noise

Örnek:
Silence! The performance is about to begin.
Sessizlik! Gösteri başlamak üzere.
The judge shouted, "Silence in the court!"
Yargıç, "Mahkemede sessizlik!" diye bağırdı.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren