quiet kelimesinin Türkçe anlamı

quiet İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

quiet

US /ˈkwaɪ.ət/

UK /ˈkwaɪ.ət/

Sıfat

sessiz, sakin

making little or no noise

Örnek:

•

The library is a very quiet place.

Kütüphane çok sessiz bir yerdir.

•

Please be quiet, the baby is sleeping.

Lütfen sessiz olun, bebek uyuyor.

Eş Anlamlı:

silent still hushed

Eş Anlamlı:

noisy loud

sakin, huzurlu

free from disturbance; calm

Örnek:

•

He led a quiet life in the countryside.

Kırsalda sakin bir hayat sürdü.

•

The sea was quiet and still.

Deniz sakin ve durgundu.

Eş Anlamlı:

peaceful serene tranquil

Eş Anlamlı:

turbulent agitated

Fiil

susturmak, sakinleşmek

make or become quiet

Örnek:

•

The teacher tried to quiet the noisy class.

Öğretmen gürültülü sınıfı susturmaya çalıştı.

•

The storm began to quiet down.

Fırtına dinmeye başladı.

Eş Anlamlı:

silence hush calm

Eş Anlamlı:

disturb agitate

Zarf

sessizce, sakin bir şekilde

in a quiet manner

Örnek:

•

She spoke very quietly so as not to wake anyone.

Kimseyi uyandırmamak için çok sessizce konuştu.

•

He slipped quietly out of the room.

Odadan sessizce çıktı.

Eş Anlamlı:

silently softly calmly

Eş Anlamlı:

loudly noisily

Bu kelimeyi Lingoland'da öğren