scramble kelimesinin Türkçe anlamı

scramble İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

scramble

US /ˈskræm.bəl/
UK /ˈskræm.bəl/
"scramble" picture

Fiil

1.

tırmanmak, acele etmek

to move quickly and awkwardly, typically on hands and knees

Örnek:
The children scrambled over the rocks.
Çocuklar kayaların üzerinden tırmandı.
He scrambled out of bed.
Yataktan fırladı.
2.

karıştırmak, şifrelemek

to mix things together in a confused or disordered way

Örnek:
The wind scrambled the papers on the desk.
Rüzgar masadaki kağıtları karıştırdı.
The message was scrambled during transmission.
Mesaj iletim sırasında karıştırıldı.

İsim

1.

tırmanış, mücadele

a difficult or awkward climb or walk

Örnek:
It was a tough scramble up the hillside.
Yamaç yukarı zorlu bir tırmanıştı.
The last few minutes of the game were a desperate scramble for possession.
Maçın son birkaç dakikası topa sahip olmak için umutsuz bir mücadeleydi.
2.

çırpılmış yumurta

a dish of eggs prepared by mixing the whites and yolks and cooking them in a pan, typically with butter or oil

Örnek:
I had scrambled eggs for breakfast.
Kahvaltıda çırpılmış yumurta yedim.
She made a delicious cheese scramble.
Lezzetli bir peynirli çırpılmış yumurta yaptı.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: