confuse

US /kənˈfjuːz/
UK /kənˈfjuːz/
"confuse" picture
1.

kafasını karıştırmak, şaşırtmak

to make someone unable to think clearly or understand something

:
The instructions confused him.
Talimatlar onu kafasını karıştırdı.
His explanation only served to confuse me further.
Açıklaması beni daha da şaşırttı.
2.

karıştırmak, yanlış anlamak

to mistake one person or thing for another

:
I always confuse him with his brother.
Onu hep kardeşiyle karıştırırım.
Don't confuse facts with opinions.
Gerçekleri fikirlerle karıştırmayın.