struggle

US /ˈstrʌɡ.əl/
UK /ˈstrʌɡ.əl/
"struggle" picture
1.

çabalamak, mücadele etmek

make forceful or violent efforts to get free of restraint or constriction

:
•
He tried to struggle free from the ropes.
İplerden kurtulmak için çabaladı.
•
The fish struggled on the line.
Balık oltada çırpındı.
:
flounderthrashwrithesquirmwrestle
2.

çabalamak, mücadele etmek

make a strenuous or difficult effort

:
•
She had to struggle to understand the complex theory.
Karmaşık teoriyi anlamak için çabalamak zorunda kaldı.
•
Many small businesses struggle to survive in the current economy.
Birçok küçük işletme mevcut ekonomide ayakta kalmak için mücadele ediyor.
:
strivetoillaborcontendgrapple
1.

mücadele, çaba

a forceful or violent effort to get free of restraint or constriction

:
•
He made a desperate struggle to escape.
Kaçmak için umutsuz bir mücadele verdi.
•
The bird's struggle to fly was painful to watch.
Kuşun uçma mücadelesi izlemesi acı vericiydi.
:
flounderingthrashingwrithesquirmwrestling
2.

mücadele, çaba

a difficult or arduous task or effort

:
•
Life has been a constant struggle for him.
Hayat onun için sürekli bir mücadele oldu.
•
The company faces an uphill struggle to regain market share.
Şirket, pazar payını geri kazanmak için zorlu bir mücadele veriyor.
:
endeavorexertiontoillaborordeal