"pull in" kelimesinin Türkçe anlamı
"pull in" İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
pull in
US /pʊl ɪn/
UK /pʊl ɪn/

Deyimsel Fiil
1.
yanaşmak, varmak
If a train or other form of transport pulls in, it arrives at a station or stop.
Örnek:
•
The train pulled in at the station right on time.
Tren tam zamanında istasyona girdi.
•
We watched as the bus slowly pulled in to the curb.
Otobüsün yavaşça kaldırıma yanaştığını izledik.
2.
çekmek, toplamak
to attract or bring in money or business
Örnek:
•
The new marketing campaign is expected to pull in a lot of new customers.
Yeni pazarlama kampanyasının çok sayıda yeni müşteri çekmesi bekleniyor.
•
The charity event managed to pull in over $10,000 for a good cause.
Hayır etkinliği, iyi bir amaç için 10.000 doların üzerinde para toplamayı başardı.
3.
yanaşmak, durdurmak
to move to the side of the road or to a particular place and stop a vehicle
Örnek:
•
The police officer signaled for the car to pull in.
Polis memuru arabaya yanaşması için işaret verdi.
•
He had to pull in to let the ambulance pass.
Ambulansın geçmesi için yanaşmak zorunda kaldı.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren