pull down
US /pʊl daʊn/
UK /pʊl daʊn/

1.
yıkmak, indirmek
to demolish a building or other structure
:
•
They decided to pull down the old factory to build new apartments.
Yeni daireler inşa etmek için eski fabrikayı yıkmaya karar verdiler.
•
The city plans to pull down several abandoned buildings.
Şehir, terk edilmiş birkaç binayı yıkmayı planlıyor.
2.
aşağı çekmek, moralini bozmak
to cause someone to lose confidence or status
:
•
His rivals tried to pull him down with false accusations.
Rakipleri onu sahte suçlamalarla aşağı çekmeye çalıştı.
•
Don't let negative comments pull you down.
Olumsuz yorumların seni aşağı çekmesine izin verme.