İngilizce-Türkçe Sözlük

knock kelimesinin Türkçe anlamı

knock İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

knock

US /nɑːk/
UK /nɑːk/
"knock" picture

İsim

1.

tıkırtı, vurma

to hit something (such as a door) with the knuckles of your hand or with a hard object in order to get attention

Örnek:
•
She heard a knock at the door.
Kapıda bir tıkırtı duydu.
•
There was a loud knock on the window.
Pencerede yüksek bir tıkırtı vardı.
Eş Anlamlı:
raptapthumpbang
2.

darbe, çarpma

a blow or hit, especially one that causes damage or injury

Örnek:
•
The car sustained a heavy knock to the front bumper.
Araba ön tamponuna ağır bir darbe aldı.
•
He took a nasty knock to the head during the game.
Maç sırasında kafasına kötü bir darbe aldı.
Eş Anlamlı:
blowhitimpactcollision

Fiil

1.

çalmak, vurmak

to hit something (such as a door) with the knuckles of your hand or with a hard object in order to get attention

Örnek:
•
Please knock before entering.
Lütfen girmeden önce kapıyı çalın.
•
He knocked on the window to get her attention.
Onun dikkatini çekmek için pencereye vurdu.
Eş Anlamlı:
raptapthumpbang
2.

çarpmak, vurmak

to hit something or someone, especially by accident

Örnek:
•
He accidentally knocked the vase off the table.
Vazoyu yanlışlıkla masadan düşürdü.
•
The car knocked into the lamppost.
Araba direğe çarptı.
Eş Anlamlı:
hitstrikebumpcollide
3.

eleştirmek, kötülemek

to criticize or disparage something or someone

Örnek:
•
Don't knock it until you've tried it.
Denemeden eleştirme.
•
He's always knocking his competitors.
Rakiplerini sürekli eleştiriyor.
Eş Anlamlı:
criticizedisparagedenigratefaultcondemn
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime:
knock-onknock downknock backknock aroundknock offknock overknock up