profound kelimesinin Türkçe anlamı

profound İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

profound

US /prəˈfaʊnd/

UK /prəˈfaʊnd/

derin, yoğun

very great or intense

Örnek:

•

The discovery had a profound impact on scientific thought.

Keşif, bilimsel düşünce üzerinde derin bir etki yarattı.

•

She felt a profound sense of relief.

Derin bir rahatlama hissetti.

Eş Anlamlı:

intense deep extreme great immense

derin, anlamlı

(of a state, quality, or emotion) very great or intense

Örnek:

•

His death had a profound effect on her.

Onun ölümü üzerinde derin bir etki bıraktı.

•

The book offers profound insights into human nature.

Kitap, insan doğasına dair derin içgörüler sunuyor.

Eş Anlamlı:

insightful perceptive wise sagacious thought-provoking

Bu kelimeyi Lingoland'da öğren