graph
US /ɡræf/
UK /ɡræf/
1.
grafik, çizelge
a diagram showing the relationship between variable quantities, typically of two variables, each measured along one of a pair of axes at right angles.
:
•
The report included a graph showing sales trends over the last quarter.
Rapor, son çeyrekteki satış eğilimlerini gösteren bir grafik içeriyordu.
•
We need to plot these data points on a graph.
Bu veri noktalarını bir grafiğe işlememiz gerekiyor.
1.
grafiğe dökmek, çizmek
plot or draw a graph of (a function or data).
:
•
The software can automatically graph the experimental results.
Yazılım, deneysel sonuçları otomatik olarak grafiğe dökebilir.
•
We need to graph the relationship between temperature and pressure.
Sıcaklık ve basınç arasındaki ilişkiyi grafiğe dökmemiz gerekiyor.