fine kelimesinin Türkçe anlamı
fine İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
fine
US /faɪn/
UK /faɪn/

Sıfat
1.
güzel, iyi, ince
of high quality
Örnek:
•
This is a fine example of ancient pottery.
Bu, antik çömlekçiliğin güzel bir örneğidir.
•
She has a fine collection of rare books.
Nadir kitaplardan oluşan güzel bir koleksiyonu var.
2.
İsim
1.
para cezası, ceza
a sum of money exacted as a penalty by a court of law or other authority
Örnek:
•
He had to pay a fine for speeding.
Hız yaptığı için para cezası ödemek zorunda kaldı.
•
The company received a heavy fine for environmental violations.
Şirket, çevre ihlalleri nedeniyle ağır bir para cezası aldı.
Eş Anlamlı:
Fiil
1.
para cezası vermek, cezalandırmak
to punish (someone) by making them pay a sum of money as a penalty
Örnek:
•
The judge decided to fine him for contempt of court.
Yargıç, mahkemeye itaatsizlikten onu para cezasına çarptırmaya karar verdi.
•
Drivers who park illegally will be fined.
Yasa dışı park eden sürücüler para cezasına çarptırılacak.
Zarf
1.
iyi, gayet iyi
in a satisfactory or acceptable manner
Örnek:
•
The machine is running fine now.
Makine şimdi iyi çalışıyor.
•
Everything went fine during the presentation.
Sunum sırasında her şey iyi gitti.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: