compromise kelimesinin Türkçe anlamı
compromise İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
compromise
US /ˈkɑːm.prə.maɪz/
UK /ˈkɑːm.prə.maɪz/

İsim
1.
uzlaşma, taviz
an agreement or a settlement of a dispute that is reached by each side making concessions
Örnek:
•
After long negotiations, they finally reached a compromise.
Uzun müzakerelerden sonra nihayet bir uzlaşmaya vardılar.
•
A good relationship requires constant compromise from both sides.
İyi bir ilişki, her iki taraftan da sürekli uzlaşma gerektirir.
Eş Anlamlı:
2.
tehlikeye atma, zarar
a situation in which something is exposed to danger or weakened
Örnek:
•
The security breach was a serious compromise of user data.
Güvenlik ihlali, kullanıcı verilerinin ciddi bir tehlikeye atılmasıydı.
•
His reputation suffered a major compromise after the scandal.
Skandal sonrası itibarı büyük bir zarar gördü.
Eş Anlamlı:
Fiil
1.
2.
tehlikeye atmak, zayıflatmak
to expose to danger or weaken (a reputation, principle, etc.)
Örnek:
•
Smoking can compromise your health.
Sigara içmek sağlığınızı tehlikeye atabilir.
•
The leaked information could compromise the entire operation.
Sızan bilgiler tüm operasyonu tehlikeye atabilir.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren