undermine
US /ˌʌn.dɚˈmaɪn/
UK /ˌʌn.dɚˈmaɪn/
1.
zedelemek, sarsmak
to make something, especially someone's confidence or authority, gradually weaker or less effective
:
•
The constant criticism began to undermine her confidence.
Sürekli eleştiri onun özgüvenini zedelemeye başladı.
•
His rivals tried to undermine his authority.
Rakipleri onun otoritesini sarsmaya çalıştı.
2.
temelini kazmak, oymak
to excavate beneath the base of a wall or building so as to make it collapse
:
•
The engineers had to undermine the old bridge supports to replace them.
Mühendisler eski köprü desteklerini değiştirmek için temelini kazmak zorunda kaldılar.
•
The heavy rains began to undermine the foundations of the house.
Şiddetli yağmurlar evin temellerini oymaya başladı.