cave

US /keɪv/
UK /keɪv/
"cave" picture
1.

mağara

a large natural underground chamber in a hillside or cliff

:
The explorers discovered a hidden cave behind the waterfall.
Kaşifler şelalenin arkasında gizli bir mağara keşfettiler.
Bats often live in caves.
Yarasalar genellikle mağaralarda yaşar.
1.

boyun eğmek, pes etmek

to give in or submit to pressure

:
After much negotiation, the company finally caved to the union's demands.
Uzun müzakerelerden sonra şirket sonunda sendikanın taleplerine boyun eğdi.
He refused to cave under pressure from his critics.
Eleştirmenlerinin baskısı altında boyun eğmeyi reddetti.