cave in

US /keɪv ɪn/
UK /keɪv ɪn/
"cave in" picture
1.

çökmek, içe doğru yıkılmak

to collapse or fall inward

:
The roof of the old mine shaft began to cave in.
Eski maden kuyusunun çatısı çökmeye başladı.
After the earthquake, several buildings caved in.
Depremden sonra birkaç bina çöktü.
2.

boyun eğmek, teslim olmak

to yield or surrender to pressure or demands

:
Despite initial resistance, the government eventually caved in to public pressure.
Başlangıçtaki direnişe rağmen, hükümet sonunda kamuoyu baskısına boyun eğdi.
He refused to cave in to their demands.
Onların taleplerine boyun eğmeyi reddetti.