weighty

US /ˈweɪ.t̬i/
UK /ˈweɪ.t̬i/
"weighty" picture
1.

ağır, cüsseli

having great weight; heavy

:
•
The box was too weighty for one person to lift.
Kutu, bir kişinin kaldırması için çok ağırdı.
•
He carried a weighty briefcase full of documents.
Belgelerle dolu ağır bir evrak çantası taşıyordu.
:
heavymassivebulkyponderoushefty
2.

önemli, ciddi, ağırlıklı

of great importance or seriousness

:
•
The committee discussed the most weighty issues facing the nation.
Komite, ulusun karşı karşıya olduğu en önemli konuları görüştü.
•
His words carried a weighty significance.
Sözleri ağır bir anlam taşıyordu.
:
importantsignificantseriousmomentousconsequentialgraveprofoundcriticalcrucialpivotal