noisy

US /ˈnɔɪ.zi/
UK /ˈnɔɪ.zi/
"noisy" picture
1.

gürültülü, patırtılı

making a lot of noise

:
The children were very noisy during the party.
Çocuklar parti sırasında çok gürültülüydü.
Our neighbors have a very noisy dog.
Komşularımızın çok gürültülü bir köpeği var.
2.

gürültülü, sesli

full of noise

:
The city streets are always noisy.
Şehir sokakları her zaman gürültülüdür.
It was a very noisy environment to work in.
Çalışmak için çok gürültülü bir ortamdı.