puncture kelimesinin Türkçe anlamı

puncture İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

puncture

US /ˈpʌŋk.tʃɚ/

UK /ˈpʌŋk.tʃɚ/

delik, patlak

a small hole in a tire or other inflatable object, caused by a sharp object

Örnek:

•

I got a puncture on my way to work.

İşe giderken lastik patladı.

•

The balloon had a small puncture and slowly deflated.

Balonda küçük bir delik vardı ve yavaşça söndü.

Eş Anlamlı:

hole perforation piercing rupture tear

delmek, patlatmak

to make a small hole in something with a sharp object

Örnek:

•

He accidentally punctured the tire with a nail.

Yanlışlıkla lastiği bir çiviyle deldi.

•

The doctor will puncture the skin to draw blood.

Doktor kan almak için cildi delik açacak.

Eş Anlamlı:

pierce perforate stab prick rupture

sarsmak, bozmak

to suddenly lose confidence or strength

Örnek:

•

His confidence was completely punctured after the failure.

Başarısızlıktan sonra özgüveni tamamen sarsıldı.

•

The team's morale was punctured by the late goal.

Takımın morali geç gelen golle bozuldu.

Eş Anlamlı:

undermine demolish shatter destroy weaken

Bu kelimeyi Lingoland'da öğren

İlgili Kelime:

lumbar puncture