pile up
US /paɪl ʌp/
UK /paɪl ʌp/

1.
birikmek, yığılmak
to accumulate or increase in quantity, especially to an unmanageable degree
:
•
The dirty dishes started to pile up in the sink.
Kirli bulaşıklar lavaboda birikmeye başladı.
•
Work tends to pile up when you're on vacation.
Tatildeyken işler birikme eğilimindedir.
2.
zincirleme kaza yapmak, çarpışmak
to crash or collide, especially involving several vehicles
:
•
Several cars piled up on the icy road.
Buzlu yolda birkaç araba zincirleme kaza yaptı.
•
The accident caused traffic to pile up for miles.
Kaza, trafiğin kilometrelerce yığılmasına neden oldu.