obligation
US /ˌɑː.bləˈɡeɪ.ʃən/
UK /ˌɑː.bləˈɡeɪ.ʃən/

1.
yükümlülük, görev
an act or course of action to which a person is morally or legally bound; a duty or commitment
:
•
He has a moral obligation to help his family.
Ailesine yardım etmek gibi ahlaki bir yükümlülüğü var.
•
Paying taxes is a legal obligation.
Vergi ödemek yasal bir yükümlülüktür.
2.
yükümlülük, mecburiyet
the condition of being morally or legally bound to do something
:
•
He is under no obligation to tell them anything.
Onlara hiçbir şey söyleme yükümlülüğü yok.
•
The company is under a contractual obligation to deliver the goods by Friday.
Şirketin malları Cuma gününe kadar teslim etme sözleşmesel bir yükümlülüğü var.