constraint kelimesinin Türkçe anlamı
constraint İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
constraint
US /kənˈstreɪnt/
UK /kənˈstreɪnt/

İsim
1.
kısıtlama, zorlama
a limitation or restriction
Örnek:
•
Budgetary constraints forced them to scale back the project.
Bütçe kısıtlamaları onları projeyi küçültmeye zorladı.
•
Time constraints make it difficult to complete all tasks.
Zaman kısıtlamaları tüm görevleri tamamlamayı zorlaştırıyor.
Eş Anlamlı:
2.
kısıtlama, çekingenlik
compulsion or coercion; repression of feelings
Örnek:
•
He spoke with a certain constraint, avoiding eye contact.
Belli bir kısıtlama ile konuştu, göz temasından kaçındı.
•
Her polite smile hid a feeling of deep constraint.
Nazik gülümsemesi derin bir kısıtlamayı gizliyordu.
Eş Anlamlı:
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren