oblige
US /əˈblaɪdʒ/
UK /əˈblaɪdʒ/

1.
mecbur etmek, zorlamak
make (someone) legally or morally bound to an action or course of action
:
•
Doctors are obliged to keep patients' records confidential.
Doktorlar hasta kayıtlarını gizli tutmakla yükümlüdür.
•
The law obliges employers to provide a safe working environment.
Yasa işverenleri güvenli bir çalışma ortamı sağlamaya mecbur eder.
2.
yardım etmek, istediğini yapmak
do as (someone) asks or desires in order to help or please them
:
•
Would you oblige me by opening the window?
Pencereyi açarak bana iyilik yapar mısınız?
•
He was always ready to oblige his friends.
Her zaman arkadaşlarına yardım etmeye hazırdı.