mainstream
US /ˈmeɪn.striːm/
UK /ˈmeɪn.striːm/
1.
ana akım, yaygın eğilim
the ideas, attitudes, or activities that are regarded as normal or conventional; the dominant trend in opinion, music, fashion, etc.
:
•
His music moved from the underground scene to the mainstream.
Müziği yeraltı sahnesinden ana akıma geçti.
•
The film was too experimental for the mainstream audience.
Film, ana akım izleyici için fazla deneyseldi.
1.
ana akım, yaygın
regarded as normal, conventional, or popular
:
•
She prefers listening to mainstream pop music.
Ana akım pop müzik dinlemeyi tercih ediyor.
•
The artist's work became more mainstream after the exhibition.
Sanatçının eserleri sergiden sonra daha ana akım hale geldi.
1.
ana akım haline getirmek, entegre etmek
cause to adopt or be assimilated into the mainstream
:
•
The goal is to mainstream sustainable practices in all industries.
Amaç, sürdürülebilir uygulamaları tüm endüstrilerde ana akım haline getirmektir.
•
Efforts were made to mainstream children with special needs into regular schools.
Özel gereksinimli çocukları normal okullara entegre etmek için çaba gösterildi.