institution
US /ˌɪn.stəˈtuː.ʃən/
UK /ˌɪn.stəˈtuː.ʃən/
1.
kurum, enstitü
a large and important organization, such as a university, bank, or hospital
:
•
The university is a highly respected institution.
Üniversite çok saygın bir kurumdur.
•
Financial institutions play a crucial role in the economy.
Finans kurumları ekonomide önemli bir rol oynar.
2.
kurum, gelenek, adet
an established law, practice, or custom
:
•
Marriage is a long-standing institution in many cultures.
Evlilik birçok kültürde köklü bir kurumdur.
•
The legal system is a fundamental institution of society.
Hukuk sistemi toplumun temel bir kurumudur.
3.
kurum, sembol
a person or thing that is very well known and established in a particular place or field
:
•
She's a local institution, everyone knows her.
O yerel bir kurum gibidir, herkes onu tanır.
•
That restaurant has been an institution in the city for decades.
O restoran onlarca yıldır şehrin bir kurumu olmuştur.