injustice

US /ɪnˈdʒʌs.tɪs/
UK /ɪnˈdʒʌs.tɪs/
"injustice" picture
1.

adaletsizlik, haksızlık

lack of fairness or justice

:
The verdict was a clear injustice.
Karar açık bir adaletsizlikti.
They fought against social injustice.
Sosyal adaletsizliğe karşı savaştılar.
2.

haksızlık, adaletsiz eylem

an unjust act or occurrence

:
He suffered many injustices during his career.
Kariyeri boyunca birçok haksızlığa uğradı.
It would be an injustice to deny him the award.
Ona ödülü vermemek bir haksızlık olurdu.