fix up

US /fɪks ʌp/
UK /fɪks ʌp/
"fix up" picture
1.

tamir etmek, yenilemek

to repair or renovate something

:
We need to fix up the old house before selling it.
Eski evi satmadan önce tamir etmemiz gerekiyor.
Can you help me fix up my bicycle?
Bisikletimi tamir etmeme yardım edebilir misin?
2.

ayarlamak, tanıştırmak

to arrange a date or meeting for someone

:
My friend tried to fix me up with her cousin.
Arkadaşım beni kuzeniyle ayarlamaya çalıştı.
Can you fix us up for dinner next week?
Gelecek hafta akşam yemeği için bizi ayarlayabilir misin?