mend

US /mend/
UK /mend/
"mend" picture
1.

tamir etmek, onarmak

repair (something that is broken or damaged)

:
•
Can you help me mend this broken chair?
Bu kırık sandalyeyi tamir etmeme yardım edebilir misin?
•
The tailor will mend the tear in your jacket.
Terzi ceketindeki yırtığı onarıcak.
:
repairfixpatchrestorerenovate
2.

iyileşmek, şifa bulmak

(of a person's health or a broken bone) heal or be healed

:
•
His broken leg is starting to mend.
Kırık bacağı iyileşmeye başlıyor.
•
It took a long time for her heart to mend after the breakup.
Ayrılıktan sonra kalbinin iyileşmesi uzun zaman aldı.
:
healrecoverimproverecuperate
1.

tamir, yama

a repair in something

:
•
The tailor made a neat mend on the torn sleeve.
Terzi yırtık kola düzgün bir yama yaptı.
•
There's a small mend in the carpet where it was burned.
Halıda yanan yerde küçük bir yama var.
:
repairpatchdarnfix
:
on the mendfence-mendingmend your fences