cream

US /kriːm/
UK /kriːm/
"cream" picture
1.

krema

a thick, yellowish-white fatty liquid taken from the top of milk and used as an ingredient in rich foods

:
•
She poured cream into her coffee.
Kahvesine krema döktü.
•
The recipe calls for heavy cream.
Tarif ağır krema gerektiriyor.
:
dairy creammilk fat
2.

krem, merhem

a thick, soft substance, typically for cosmetic or medicinal use

:
•
Apply the moisturizing cream to your skin daily.
Nemlendirici kremi cildinize her gün uygulayın.
•
This anti-itch cream provides quick relief.
Bu kaşıntı önleyici krem hızlı rahatlama sağlar.
:
lotionointmentbalm
3.

kaymak, en iyi kısım

the very best part of something

:
•
Only the cream of the crop will be selected for the program.
Programa sadece en iyiler seçilecek.
•
He's considered the cream of the legal profession.
Hukuk mesleğinin kaymağı olarak kabul edilir.
:
elitebestpickflowerprime
1.

krema haline getirmek, çırpmak

to beat or whip (cream or other food) until it is light and fluffy

:
•
You need to cream the butter and sugar together until light and fluffy.
Tereyağı ve şekeri hafif ve kabarık olana kadar krema haline getirmeniz gerekiyor.
•
The chef will cream the potatoes for a smooth texture.
Şef, pürüzsüz bir doku için patatesleri krema haline getirecek.
:
whipbeatblendmix
1.

krem rengi

of a yellowish-white color

:
•
The walls were painted a soft cream color.
Duvarlar yumuşak bir krem rengine boyanmıştı.
•
She wore a beautiful cream dress to the party.
Partiye güzel bir krem elbise giydi.
:
off-whiteivorybeige
:
full-creamice creamcream cheesesour creamclotted creamdouble creamsingle cream