"break down" kelimesinin Türkçe anlamı

"break down" İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

break down

US /breɪk daʊn/
UK /breɪk daʊn/
"break down" picture

Deyimsel Fiil

1.

bozulmak, arızalanmak

to stop working (for a machine or vehicle)

Örnek:
My car broke down on the way to work.
Arabam işe giderken bozuldu.
The washing machine broke down, so I have to wash clothes by hand.
Çamaşır makinesi bozuldu, bu yüzden çamaşırları elde yıkamak zorundayım.
2.

yıkılmak, gözyaşlarına boğulmak

to lose control of one's emotions and start crying

Örnek:
She broke down in tears when she heard the news.
Haberi duyunca gözyaşlarına boğuldu.
He tried to stay strong, but eventually, he broke down.
Güçlü kalmaya çalıştı ama sonunda yıkıldı.
3.

ayırmak, açıklamak

to analyze or explain something in detail

Örnek:
Let's break down the problem into smaller parts.
Sorunu daha küçük parçalara ayıralım.
Can you break down the report for me?
Raporu benim için açıklayabilir misin?
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren