clarify

US /ˈkler.ə.faɪ/
UK /ˈkler.ə.faɪ/
"clarify" picture
1.

açıklığa kavuşturmak, netleştirmek

make (a statement or situation) less confused and more comprehensible

:
Could you please clarify what you mean by that statement?
Lütfen o ifadeyle ne demek istediğinizi açıklar mısınız?
The new regulations aim to clarify the rules for international trade.
Yeni düzenlemeler, uluslararası ticaret kurallarını açıklığa kavuşturmayı amaçlamaktadır.
2.

berraklaştırmak, saflaştırmak

make (a liquid or mixture) clear or pure

:
The chef used a special technique to clarify the butter.
Şef, tereyağını berraklaştırmak için özel bir teknik kullandı.
The water was filtered to clarify it for drinking.
Su, içmek için berraklaştırılmak üzere filtrelendi.