admit
US /ədˈmɪt/
UK /ədˈmɪt/
1.
kabul etmek, itiraf etmek
confess to be true or to be the case, typically with reluctance
:
•
He finally admitted his mistake.
Sonunda hatasını kabul etti.
•
I must admit, I was wrong.
İtiraf etmeliyim, yanılmışım.
2.
içeri almak, kabul etmek
allow someone to enter a place
:
•
The usher admitted us into the theater.
Görevli bizi tiyatroya aldı.
•
Only authorized personnel are admitted to this area.
Bu alana sadece yetkili personel alınır.