worse
US /wɝːs/
UK /wɝːs/
1.
daha kötü, kötüleşen
of poorer quality or lower standard; more unpleasant, difficult, or severe
:
•
The weather got worse as the day went on.
Gün ilerledikçe hava daha kötü oldu.
•
His condition is getting worse.
Durumu kötüleşiyor.
1.
daha kötü, kötüleşerek
more badly or severely
:
•
He performed worse than expected.
Beklenenden daha kötü performans gösterdi.
•
She felt even worse after taking the medicine.
İlacı aldıktan sonra kendini daha kötü hissetti.
1.
daha kötü olan, en kötü
something that is worse
:
•
He always fears the worse.
Her zaman en kötüsünden korkar.
•
Things went from bad to worse.
İşler kötüden daha kötüye gitti.
: