well-built

US /ˌwelˈbɪlt/
UK /ˌwelˈbɪlt/
"well-built" picture
1.

yapılı, kaslı

having a strong, sturdy, and attractive physique

:
He was a tall, well-built man with broad shoulders.
Uzun boylu, yapılı ve geniş omuzlu bir adamdı.
The athlete had a very well-built physique.
Sporcunun çok yapılı bir fiziği vardı.
2.

sağlam yapılmış, dayanıklı

constructed strongly and durably

:
The old bridge was still standing because it was so well-built.
Eski köprü çok sağlam yapıldığı için hala ayaktaydı.
This furniture is very well-built and will last for years.
Bu mobilya çok sağlam yapılmış ve yıllarca dayanır.