weigh in
US /weɪ ɪn/
UK /weɪ ɪn/
1.
fikir beyan etmek, katılmak
to join in a discussion or argument with a strong opinion or contribution
:
•
Everyone wanted to weigh in on the new policy.
Herkes yeni politika hakkında fikir beyan etmek istedi.
•
The expert decided to weigh in with his analysis.
Uzman, analiziyle katılmaya karar verdi.
2.
tartmak, ağırlığını ölçmek
to measure the weight of someone or something, especially before a competition
:
•
The boxer had to weigh in before the fight.
Boksör dövüşten önce tartılmak zorundaydı.
•
They will weigh in the fish to determine the winner.
Kazananı belirlemek için balığı tartacaklar.