watery

US /ˈwɑː.t̬ɚ.i/
UK /ˈwɑː.t̬ɚ.i/
"watery" picture
1.

sulu, gözleri yaşlı

full of water or like water

:
The soup was thin and watery.
Çorba ince ve sulu idi.
Her eyes were red and watery from crying.
Gözleri ağlamaktan kırmızı ve sulu idi.
2.

soluk, zayıf

pale or weak in color or appearance

:
The painting had a watery blue sky.
Resimde soluk mavi bir gökyüzü vardı.
He gave a watery smile, full of sadness.
Üzüntü dolu, soluk bir gülümseme verdi.