tab
US /tæb/
UK /tæb/
1.
tırnak, etiket
a small flap or tag attached to something for identification, pulling, or hanging
:
•
Pull the tab to open the can.
Kutuyu açmak için tırnağı çekin.
•
He put a small tab on each file for easy sorting.
Kolay sıralama için her dosyaya küçük bir etiket koydu.
2.
sekme
a small projection on a computer screen or web page that allows access to a particular section or function
:
•
Click on the 'Settings' tab to change your preferences.
Tercihlerinizi değiştirmek için 'Ayarlar' sekmesine tıklayın.
•
Open a new tab in your browser to search for more information.
Daha fazla bilgi aramak için tarayıcınızda yeni bir sekme açın.
1.
sekme tuşuyla ilerlemek
to select a particular option or move the cursor using the tab key on a keyboard
:
•
Press Tab to move to the next field.
Sonraki alana geçmek için Tab tuşuna basın.
•
You can tab through the options in the menu.
Menüdeki seçenekler arasında sekme tuşuyla gezinebilirsiniz.