spill out

US /spɪl aʊt/
UK /spɪl aʊt/
"spill out" picture
1.

dışarı akmak, taşmak

to flow or fall out of a container or place in large quantities

:
The crowd began to spill out of the stadium after the concert.
Konserden sonra kalabalık stadyumdan dışarı akmaya başladı.
Water began to spill out of the overflowing bathtub.
Taşan küvetten su dışarı akmaya başladı.
2.

ortaya çıkmak, dışarı dökülmek

to reveal or disclose information, often unintentionally or uncontrollably

:
The truth began to spill out during the intense interrogation.
Yoğun sorgulama sırasında gerçekler ortaya çıkmaya başladı.
His emotions seemed to spill out in his passionate speech.
Duyguları tutkulu konuşmasında dışarı dökülüyor gibiydi.