sour kelimesinin Türkçe anlamı

sour İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

sour

US /saʊr/
UK /saʊr/
"sour" picture

Sıfat

1.

ekşi

having an acidic taste like lemon or vinegar

Örnek:
The lemonade was too sour for my liking.
Limonata benim damak zevkime göre çok ekşiydi.
She made a face after tasting the sour candy.
Ekşi şekeri tattıktan sonra yüzünü buruşturdu.
2.

ekşi, hoş olmayan

unpleasant or unfriendly

Örnek:
The meeting ended on a sour note.
Toplantı kötü bir notla sona erdi.
Their relationship turned sour after the argument.
Tartışmadan sonra ilişkileri bozuldu.

Fiil

1.

ekşimek, bozulmak

become unpleasant, acrimonious, or unfriendly

Örnek:
Their friendship began to sour after the misunderstanding.
Yanlış anlaşılmadan sonra arkadaşlıkları bozulmaya başladı.
The milk will sour if left out of the fridge.
Süt buzdolabının dışında bırakılırsa ekşir.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren