ragged

US /ˈræɡ.ɪd/
UK /ˈræɡ.ɪd/
"ragged" picture
1.

yıpranmış, eski püskü

old and torn

:
He wore a ragged coat that was too big for him.
Üzerinde kendisine büyük gelen yırtık pırtık bir palto vardı.
The old flag was ragged and faded.
Eski bayrak yıpranmış ve solmuştu.
2.

engebeli, düzensiz, yıpranmış

having a rough, uneven, or jagged edge or surface

:
The dog had a ragged ear from a fight.
Köpeğin kulağı kavgadan dolayı yıpranmıştı.
The coastline was ragged with sharp rocks.
Sahil şeridi keskin kayalarla engebeliydi.
3.

düzensiz, kesik kesik

lacking smoothness, regularity, or uniformity

:
His breathing became ragged after the long run.
Uzun koşudan sonra nefes alışverişi düzensizleşti.
The applause was ragged and unenthusiastic.
Alkışlar düzensiz ve isteksizdi.