rag
US /ræɡ/
UK /ræɡ/

1.
2.
paçavra, dedikodu gazetesi
a newspaper or magazine, especially one regarded as being of poor quality
:
•
I wouldn't read that gossip rag if you paid me.
Bana para versen de o dedikodu paçavrasını okumam.
•
He writes for some obscure political rag.
Bazı belirsiz siyasi paçavralar için yazıyor.
1.
alay etmek, tiye almak
to tease, play jokes on, or criticize (someone) in a playful but sometimes annoying way
:
•
His friends always rag him about his terrible singing.
Arkadaşları onu kötü şarkı söylemesi yüzünden hep alay eder.
•
The older students would often rag the freshmen.
Üst sınıflar genellikle birinci sınıf öğrencilerini tiye alırdı.