position kelimesinin Türkçe anlamı
position İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
position
US /pəˈzɪʃ.ən/
UK /pəˈzɪʃ.ən/
İsim
1.
konum, yer, pozisyon
a place where someone or something is located or has been put
Örnek:
•
The car is in a good position for parking.
Araba park etmek için iyi bir konumda.
•
He adjusted his position to get a better view.
Daha iyi bir görüş elde etmek için konumunu ayarladı.
2.
pozisyon, görev, makam
a job
Örnek:
•
She applied for a new position at the company.
Şirkette yeni bir pozisyona başvurdu.
•
His position as CEO gives him a lot of power.
CEO pozisyonu ona çok fazla güç veriyor.
Eş Anlamlı:
Fiil
1.
konumlandırmak, yerleştirmek, pozisyon vermek
put (something) in a particular place or arrangement
Örnek:
•
She carefully positioned the vase on the shelf.
Vazoyu rafa dikkatlice yerleştirdi.
•
The director positioned the actors for the next scene.
Yönetmen, bir sonraki sahne için oyuncuları konumlandırdı.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren