pay off

US /peɪ ˈɔf/
UK /peɪ ˈɔf/
"pay off" picture
1.

karşılığını vermek, başarılı olmak

to yield good results; succeed

:
All her hard work finally paid off.
Tüm sıkı çalışması sonunda karşılığını verdi.
The investment didn't pay off as expected.
Yatırım beklendiği gibi karşılığını vermedi.
2.

ödemek, borcunu kapatmak

to pay a debt in full

:
It took them years to pay off their mortgage.
İpoteklerini ödemeleri yıllar sürdü.
He managed to pay off all his debts before he retired.
Emekli olmadan önce tüm borçlarını ödemeyi başardı.
3.

rüşvet vermek, sus payı vermek

to bribe someone

:
The criminal tried to pay off the witness.
Suçlu tanığı rüşvetle susturmaya çalıştı.
They were accused of trying to pay off officials.
Yetkililere rüşvet vermeye çalışmakla suçlandılar.