pay off
US /peɪ ˈɔf/
UK /peɪ ˈɔf/

1.
karşılığını vermek, başarılı olmak
to yield good results; succeed
:
•
All her hard work finally paid off.
Tüm sıkı çalışması sonunda karşılığını verdi.
•
The investment didn't pay off as expected.
Yatırım beklendiği gibi karşılığını vermedi.
2.
3.
rüşvet vermek, sus payı vermek
to bribe someone
:
•
The criminal tried to pay off the witness.
Suçlu tanığı rüşvetle susturmaya çalıştı.
•
They were accused of trying to pay off officials.
Yetkililere rüşvet vermeye çalışmakla suçlandılar.